Çocukluk insanın altın çağıdır. Çocukluk bir insanın tüm yaşamını belirleyen telafisiz yıllardır. Çocukluk pozitif bir hayat kurmak için müthiş bir fırsattır.
Her bir çocuğun ve esasında bir bütün olarak insanlığın gelecekteki gelişimi, yaşamın ilk yedi yılındaki sağlıklı deneyimlere bağlıdır. Waldorf pedagojisini temel aldığımız Kida Eğitim modelinde, irade gelişiminin altyapısı olan fiziksel aktivite, oyun, hayal gücü, yaratıcılık, yemek pişirme, marangozluk, bahçe işleri, el işleri anlamlı ve gerçek çalışmalar en çok önemsediğimiz kavramlar. Yani, sonuç değil süreç odaklı bir sistemimiz var.
Vurgumuz öğrenme çıktılarından çok yaşam deneyimleri üzerine. Neşe, sevgi ve saygıyı teşvik eden bir rehberlik atmosferi, ilk şarttır. Bu yüzden Kida Eğitim Modeli’nde en önemli şey, çocuğun taklidine örnek olan eğitimcinin içsel tutumu. Bu nedenle, bir Kida eğitmeni pedagojik çalışma, meditatif uygulama ve sanatsal faaliyetler ile sürekli bir araştırma ve eğitim sürecindedir.
Eğitmen eğitimi programımızla eğitime önce kendimizden başlarız. Şiddetsiz iletişim çalışırız. For family isimli pedagojik seminer serimizle de ebeveynler için destek sunarız. Aile terapi sistemiyle anne babaların hep yanında olmayı amaçlarız.
Ve tabi ki çocuklar. Çocuklarla psikoterapi çalışmaları yapmak çok kıymetli. Çocuğun duygularına alan açmak, içini oyun ile dökebilmesi için uygun ortam sunmak… Kaynağı ne olursa olsun bir problem varsa, aile ve okul işbirliği içinde bir “duygusal şifalanma” yoluna girmelidir. Bu yüzden, Kida Eğitim Modeli’nin Psikoterapi Programı’nda çocuk okula başlar başlamaz önce gözlem sürecindedir. Oryantasyonun tamamlanmasının ardından bireysel terapi saatleriyle çocuktan psikolojik çıktı alınır ve aile ile bireysel görüşmeler başlar. Ayrıca sınıfların her birinde tüm çocuklarla grup çalışmalarıyla da psikolog iletişimi daima sürdürülür.
.png){kind=logo}
